Ama bu gazete ancak 51 gün yayınlanabiliyor. Mustafa Kemal Paşa, Sivas Kongresi sırasında İrade-i Milliye adlı bir gazete çıkararak aldığı kararları duyurmak istedi. Gazetenin genel yayın yönetmenliğine Mazhar Müfit (Kansu) Bey atandı. Bu gazete, 1922 yılı sonuna kadar Sivas'ta yayın hayatına devam edecektir. 27 Aralık 1919'da Heyet-i Temsiliye'nin Ankara'ya ulaşması üzerine Kemal Paşa, Hakimiyet-i Milliye adında bir gazetenin çıkarılmasını istedi. 10 Ocak 1920'de Büyük Millet Meclisi arkasındaki il matbaasında basılan gazete, Ankara hükümetinin yayın organı olarak faaliyet göstermektedir. Ocak 1921'de gazetenin başına Nafi (Kansu) Bey atandı. Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara'da yayımlanan bu ilk gazetenin adı 1934 yılında “Ulus” olarak değiştirilmiştir.
GAZETE KAYSERİ'YE TAŞINIYOR
Bu süreçte Yunus Nadi, 1918 yılında askere alıp yetiştirdiği Kemal Salih (Sel) Bey'i Ankara'ya davet ederek gazetenin başına getirdi. Kemal Salih Bey yönetimindeki üç tonluk sökülen “Augsburg” matbaası, öküz arabalarına yüklenir. 19 Ağustos 1921'de on kağnıdan oluşan bir konvoy Kayseri'ye doğru yola çıktı. Bu kafilede Yunus'un eşi, oğulları Nadi ve Saruhan da vardı [Manisa] Milletvekili Süreyya (Yiğit) Bey'in de bir eşi var. Konvoy 10 gün sonra Kayseri'ye ulaşıyor. Kemal Salih Bey hemen ilk sayıyı hazırlar. Anadolu'da Yenigün, Kayseri Vilayet Matbaası'nda basılarak 1 Eylül 1921'de yayımlandı.
Sakarya Meydan Muharebesi'nin kazanılmasıyla Yunan ordusu püskürtülür. Gazete güvenli görülen Ankara'ya çağrıldı. 7 Ekim 1921'de son sayısını Kayseri'de yayımladı ve malzemeler kamyonla Ankara'ya nakledildi. Bu dönemde “Augsburg” matbaasının son parçası İstanbul'dan gelir. Gazete, 22 Kasım 1921'de Ankara'da yeniden yayımlandı. Yunus Nadi, Sakarya'nın zaferinden sonra yazdığı yazısının sonunda “Yunanistan helak olacak” ifadesini kullanıyor. Bunun zor olduğunu düşünenler Nadi'ye inanmıyorlar. 9 Eylül 1922'de Türk ordusu İzmir'e girdiğinde Ankaralılar, Karaoğlan Sokak'ta gazetenin hazırlandığı ahşap evin önünde toplanarak şöyle bağırdılar: “Nadi Bey! “Yunanistan yok edildi” diye coşkuyla övünüyor. Yayınlanmadan önce hakkında sürekli bilgi aldığı ve geceleri okumadan uyumayan Mustafa Kemal Paşa'nın düşüncelerini aktaran “Anadolu'da Yeni Gün”, Osmanlı döneminde “Mustafa Kemal Paşa'nın Sesi” olarak biliniyor. Bağımsızlık savaşı. [4] Yunus Nadi'nin insanüstü çabaları ve sınırlı kaynaklarıyla çıkardığı gazete, Türk basın tarihinde önemli bir yer tutar. Nadi, 7 Mayıs 1924'te Cumhuriyet gazetesini kurdu ve Anadolu'daki Yenigün gazetesinin adı “Cumhuriyet” olarak değiştirildi. “Gözüm Sakarya'da, kulağım İnebolu'da” diyen başkomutan o yıllarda Anadolu'da Milli Egemenlik ve Yenigün'ü elinde tutuyordu.
“YENİGÜN ANADOLU'YA YERLEŞİYOR”
Yunus Nadi (Abalıoğlu) Bey, 2 Eylül 1918'de İstanbul'da “Yenigün” adında bir gazete çıkarır. 13 Kasım 1918'deki işgalden sonra gazete, 1919 Ocak ayında üç gün, Şubat 1919'da ise 11 gün süreyle kapatılmıştır. muhalefet pozisyonu. Bu dönemde gazete “Eski Gün” adıyla yayımlandı. Yunus Nadi, 27 Mart 1919'da işgalci güçler tarafından tutuklandı. Bekirağa Bölüğü'nde tutukludur. 11 Ekim 1919'da serbest bırakıldıktan sonra Yenigün'ü çıkarmaya devam etti. 16 Mart 1920'de İstanbul ikinci kez resmen işgal edildi. İşgal güçleri 17 Mart'ta Yunus Nadi matbaasına baskın düzenledi. Ancak Yunus Nadi inatla gazeteyi çıkarmaya çalışır. 11 Nisan 1920'de Meclis'in kapatılmasıyla matbaalar da son kez kapatıldı. Yunus Nadi, Nisan 1920'de Ankara'ya gider ve Mustafa Kemal Paşa'ya şöyle der: “Paşam Yenigün'ü Ankara'da yayınlamaya karar verdim.” Mustafa Kemal memnun olsa da imkanların sınırlı olduğunu söylüyor. Yunus Nadi, Hakimiyet-i Milliye'nin büyük zorluklarla basıldığı Vilayet matbaasını inceliyor. Burada antik sayılabilecek ve neredeyse 100 yıllık “Marinoni” marka 1827 model bir matbaanın kullanıldığını görüyorsunuz. Matbaa müdürü Nahit Bey, makinist İhsan ve matbaacı Hakkı Baba, Hâkimiyet-i Milliye ile Yenigün'ün aynı anda basılmasının mümkün olmadığını anlatıyor.
BASKI MALZEMELERİNİZİ ANKARA'YA GETİRİN
Yunus Nadi, İstanbul'da Yenigün'ü yayınladığı sırada idari müdür olarak görev yapan Uzun Fahri'ye gizlice bir mektup iletir. Mektubunda şöyle diyordu: “Ankara'ya gideceğiz! Herkes ayrılırken yanına birkaç mektup kutusu (mektup kalıbı) alacak!” Diyor. Bu talimatların ardından Uzun Fahri, makinist Halil Bey, baş matbaacı Kamil ve 17 Mart 1920'de kapatılan Yenigün'de çalışan matbaacı Ali hazırlıklara başladı. Babıâli Acımusluk Caddesi (şimdiki Cemal Nadir Sokak) üzerinde bulunan matbaanın baskı makinesi ve kalıpları sökülüyor. Geceleri gizlice İnebolu'ya giden vapurlara yükleniyor. İnebolu'ya gelen arabalar öküz arabalarına yükleniyor. Günlerce süren yolculuğun ardından Ankara'ya teslim ediliyor. Yunus Nadi, ekibiyle birlikte bu parçaları Karaoğlan Çarşısı'ndaki eski bir ahşap evin üst katına taşıyor ve monte ediyor. [1] Kurtuluş Savaşı sırasında hem İnebolu'da hem de Ankara'da bulunan Enver Behnan Şapolyo da şöyle anlatıyor: “Yenigün Matbaası, Anadolu'da, Ankara'da Karaoğlan Çarşısı'nda, hapishanenin bitişiğindeki büyük bir ahşap evin bir odasında kurulmuştu.” [2]
MATBAACI BULMAYA ÇALIŞIYORUZ
Yunus Nadi'nin ekibiyle birlikte hazırladığı Anadolu'da Yenigün, 10 Ağustos 1920'de Ankara'da yayımlandı. Yaklaşık iki ay sorunsuz basıldı. Ancak Vilayet matbaasının eski “Marinoni” matbaası sonunda bozuldu. Tamir edilse dahi verimli çalışmaz.
Yunus Nadi, İstanbul'daki arkadaşlarına haber verir. Sonunda çabaları sonuç verir ve “Augsburg” markalı bir matbaa alır. Bu kez Ankara'da ulaşım sorunu ortaya çıkıyor. Anadolu'ya gizlice silah ve mühimmat gönderen Mim Mim Örgütü'ne girin. Dikkat çekmemek için makine demonte edilmiştir. 1921 yazında bu parçalar işgal kuvvetlerine haber verilmeden farklı günlerde İnebolu'ya giden vapurlara yüklendi. Belirli günlerde öküz arabalarıyla İnebolu'dan Ankara'ya getiriliyor. Karaoğlan'daki ahşap evde montajı yapılıyor. Makinanın çalışabileceği tek parça kalıyor ve tekrar sorun çıkıyor.
Temmuz 1921'de Kütahya-Eskişehir Muharebesi'nde Türk ordusu mağlup olunca Yunan birlikleri Haymana'ya doğru ilerledi. Ankara hızla boşaltıldı. Parlamentonun Kayseri'de çalışması için hazırlıklar sürüyor. Mustafa Kemal Paşa, Hâkimiyet-i Milliye adlı iki gazetenin Ankara'da kalmasını, Yenigün'ün de Kayseri'ye taşınmasını ister. Bu kararın ardından makinist Halit Bey hızla matbaayı söktü, besteci Kâmil Bey ve matbaacılar Mehmet Ali, Fehmi ve Osmanzade Hamdi (Aksoy) posta kutularını paketledi. Yenigün Ankara'dan ayrılır.
KAYNAK:
[1] COŞAR, Ömer Sami, Milli Mücadele Basını, Gazeteciler Cemiyeti Yayınları, 1964.
[2] KOCABAŞOĞLU, Uygur. “Milli Mücadele Sözcülerinden: Anadolu'da Yeni Bir Gün”. SBF Ankara Üniversitesi Dergisi, cilt 36, sayı 1, 2015. [İlk yayımlandığı sayı, Yıl 1981 Cilt: 36 Sayı: 1.]
[3] BANOĞLU, Niyazi Ahmet (ed.), Türk Basınında Mustafa Kemal Atatürk, Gazeteciler Cemiyeti, 1981.
[4] CANPOLAT, Mukaddes, Milli Mücadele Yıllarında Anadolu'da Yeni Gün Gazetesinde Cumhuriyet, Dünya Devrimi ve Milli Komünizm Sorunları, Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, sayı 11, 2020.