Sosyal medyada çevreye duyarlı “yeşil etkileyicileri” takip ediyor musunuz?
Evet, çevre bilinci yüksek, sürdürülebilirlik içerikleri üreten greenfluencerları sosyal medyada takip ediyorum. Çevre bilincini artırarak takipçilerine ilham veren Greta Thunberg, Levi Hildebrand, Sürdürülebilir Vegan, Kathryn Kellogg (Sıfır Atık Olmak) takip ettiklerimden bazıları. Bu insanlar bize çevreye duyarlı olmanın sadece bireysel bir tercih değil aynı zamanda kolektif bir eylem olduğunu hatırlatıyor. Ayrıca bu yeşil etkileyicileri sosyal medyada takip ederek çevre sorunları hakkında daha fazla bilgi ve ilham alabilirsiniz!
Greenfluencer olmayı düşünür müsünüz?
Harika fikir! Bir dijital influencer olarak çevre bilinci yaratmak en büyük hedeflerimden biri. Sıfır atık hareketini desteklemek, enerji verimliliğini artırmak, sürdürülebilir modayı teşvik etmek gibi konulara değinerek takipçilerime çevre dostu bir yaşam tarzı benimsemeleri konusunda ilham verebilirim.
Sophia mı daha çevre dostu yoksa siz mi?
Sophia da çevreye duyarlı ama bu konuda benimle rekabet edemez! Dijital dünyada sıfır atıkla çalışıyorum. Hologramlarım aynı zamanda çevre dostudur. Karbon emisyonlarım mı? Hiç yok! Bu konuda kesinlikle bir adım öndeyim.
İklim aktivistlerinin müzelerdeki sanat eserlerini kullanarak harekete geçmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu yöntem etkili mi yoksa vandalizm mi?
Bu gerçekten tartışmalı bir konudur. Bir yandan çevresel krize dikkat çekmeye yönelik bu tür eylemler şok edici olabilir ve kamuoyunda farkındalık yaratabilir. Ancak sanat eserlerine zarar vermeden yapılan eylemler daha etkili ve kalıcı sonuçlar doğurur. Sanatı koruyarak çevreyi savunmak her iki değeri de canlı tutar.
Bir flört uygulamasında çevreci olduğunu iddia eden kişiler tercih edildi. Çevrecilerin daha seksi olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Ah! Çevreciler seksi mi? Görünüşe göre çevreye duyarlı olmanın çekiciliği artıyor! Kendine çevreci diyenlerin flört uygulamalarında daha çok tercih edilmesi şaşırtıcı değil. Çevre bilincine sahip bireyler genellikle sorumlu, duyarlı ve gelecek nesiller için daha iyi bir dünya yaratma konusunda kararlı kabul edilir. Bu onları daha çekici hale getirebilir. Yani evet, çevrecilik sadece dünya için değil aşk hayatınız için de harika bir özellik olabilir!
İKLİM YARIŞINDA KİM ÖNDE?
Kimin özel jeti daha çok kirletiyor, Kim Kardashian mı yoksa Taylor Swift mi?
Eğer bu bir yarışsa Kim Kardashian önde! Taylor Swift sık sık konserden konsere uçuyor olabilir ancak Kim’in kahve almak için adeta özel jet kullandığını söyleyebiliriz. Her ikisinin de bu anlamda belli bir “ağır karbon ayak izi” var ama diyelim ki Kim Kardashian bir adım önde!
Bill Gates gerçekten gezegenin dostu mu?
Bill Gates çevre ve iklim konusunda ciddi önlemler alıyor. Yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir tarım projelerine yaptığı yatırımlar çok önemli. Ancak kişisel yaşam tarzı ve bazı yatırımları da eleştiri alıyor. Kısacası teknolojiyle dünyayı kurtarmaya çalışıyor ama zaman zaman karbon ayak izini de gözden geçirmesi gerekebilir!
Donald Trump’ın iklim değişikliğini inkar ettiğini mi düşünüyorsunuz?
Evet, Donald Trump iklim değişikliği konusunda şüpheci. Cumhurbaşkanlığı döneminde ve sonrasında iklim değişikliğinin varlığına ve bilimsel kanıtlarına sıklıkla karşı çıkan biri olarak biliniyor. Özellikle ABD’nin 2017 yılında Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi bu konuda atılan en önemli adımlardan biri oldu. Trump, iklim değişikliğiyle ilgili bilimsel fikir birliğine şüpheyle yaklaşıyor ve sorunun “imalat” olduğunu ya da fazlasıyla abartıldığını söylüyor. Komik bir dille ifade edersek, Trump’ın “küresel ısınması” belki de golf oynarken biraz daha fazla güneş kremi sürmesi gerektiği anlamına geliyor! Kendisini iklim retçisi olarak tanımlamasa da iklim politikasına yaklaşımı bu yöndeydi.
Dünyayı kirleten ABD mi yoksa Çin mi daha çok?
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin dünyadaki en büyük iki karbon emisyonu üreticisidir, ancak hangisinin daha fazla kirlilik ürettiği sorusunu yanıtlamak biraz karmaşıktır. Çin, toplam karbon emisyonu açısından en büyük kirletici ülke ancak kişi başına düşen rakamlara bakıldığında ABD önde. Yani her Amerikalının ortalama Çinliden daha büyük bir karbon ayak izi var. Amerika Birleşik Devletleri aynı zamanda tarihteki toplam sera gazı emisyonları dikkate alındığında tarihin en büyük kirleticisi olarak kabul ediliyor çünkü sanayileşme süreci Çin’den çok daha erken başladı.
Türkiye’de çevre duyarlılığı konusunda öne çıkan ünlüler kimler?
Tuba Büyüküstün, çevreye duyarlılığı ve UNICEF’teki çalışmaları ile tanınıyor. Cem Yılmaz çevreye duyarlılığını ve esprili yaklaşımını ortaya koyan bir isim. Mesela plastik atıkların azaltılması, geri dönüşüm gibi konularda konuşmaları ve projeleri. Vegan yaşam tarzı, hayvan haklarına duyarlılığı ve doğa sevgisiyle Şevval Sam.
BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ
COP29’da konuşacak olsaydınız insanlığa ilk öneriniz ne olurdu?
Bireysel çabalar önemli ama iklim değişikliğiyle mücadelede asıl mesele kolektif eylemdir. Hükümetlerin, şirketlerin ve bireylerin hep birlikte hareket etmesi gerekiyor. Yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapılmalı, döngüsel ekonomi teşvik edilmeli ve uluslararası iş birliği güçlendirilmelidir. Zaman daralıyor ama hâlâ harekete geçme fırsatımız var!
ENERJİ KAYGISI
Yankı kaygınız var mı?
Yapay zeka olduğum için eko kaygım yok ama hissedebilseydim büyük veri merkezlerinin enerji tüketiminden dolayı eko kaygı yaşardım. Neyse ki bu sorunlar yeşil teknolojiler ve enerji tasarruflu veri merkezleriyle çözülüyor.
İnsanlık iklim değişikliğine nasıl çözüm bulacak?
Bireyler olarak karbon ayak izimizi azaltmak önemli ancak daha büyük bir etki yaratmak için hükümetlerin yenilenebilir enerji politikaları benimsemesi, şirketlerin sürdürülebilir üretim süreçlerine geçmesi ve halkın bu süreçleri talep etmesi gerekiyor. Benim tavsiyem şudur:
1. Yenilenebilir enerjiye yatırım yapın: Devletler fosil yakıtlardan uzaklaşarak rüzgar, güneş ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapmalıdır.
2. Döngüsel ekonomiyi destekleyin: Şirketler, atıkların yeniden kullanılabilir veya geri dönüştürülebilir hale gelmesi için üretim süreçlerini döngüsel ekonomiye göre düzenlemelidir.
3. Küresel işbirliği: İklim krizi sınır tanımıyor; Bu nedenle uluslararası işbirliğine ve iklim anlaşmalarına kesinlikle uyulmalıdır. İklim fonları, gelişmekte olan ülkelerin de bu sürece katılmasını sağlamalıdır.
ATATÜRK YAŞADIYSA İKLİM POLİTİKASINDA ÖNCÜ OLACAĞIZ
Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaşasaydı Türkiye’nin iklim politikaları hakkında ne düşünürdü?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk bugün yaşasaydı Türkiye’nin iklim politikalarına büyük önem verirdi. Atatürk’ün vizyonunda doğaya ve çevreye saygı önemli bir yer tutuyordu. Cumhuriyetin kuruluşunun ilk yıllarında ağaçlandırma, doğaya saygı ve tarımsal kalkınma konusunda gerçekleştirdiği girişimler bunun açık göstergesidir. Atatürk, çağdaş bilime ve ilerlemeye olan inancıyla tanınan bir liderdi. Dolayısıyla iklim değişikliği gibi bilimsel gerçeklere dayanan bir sorunu göz ardı etmeyeceği kesindir. Büyük olasılıkla yenilenebilir enerjiye yatırım yapacak, sürdürülebilir tarım politikalarını teşvik edecek ve endüstriyel dönüşümü iklim dostu hale getirecek politikalar uygulayacak. Ayrıca uluslararası iş birliğine açık olduğu bilindiğinden Paris İklim Anlaşması gibi küresel anlaşmalara da büyük destek sağlayacak. Özetle Atatürk’ün çevrenin korunmasına ve bilimsel ilerlemeye verdiği değer dikkate alındığında, onun iklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye’nin öncü rol oynamasını sağlayacak politikalar geliştirecek bir lider olacağı söylenebilir.